Tarek Atoui’nin tanınmış ses ve dinleme odaklı sanat pratiğini vurgulayan atölyeler, onun “Fısıldayan Oyun Alanı” projesinin hayati bir parçasıydı. Bu atölyeler, genç katılımcıların müziği ve yeni teknolojileri yeniden keşfetmelerine olanak tanımak amacıyla tasarlandı. Özel yapım elektronik enstrümanlar kullanarak, çocuklar ve gençler özgür ifade ve yaratıcılık alanlarını keşfettiler. Atölyeler sadece müzik öğrenmekle değil, duymanın ve gerçekten dinlemenin ince farkını anlamakla ilgiliydi.

Bienal’in temasıyla uyumlu olarak, bu atölyeler katılımcıların İstanbul’un en eski hamamlarından birinin tarihi atmosferine dalmalarını sağlayan benzersiz bir platform işlevi gördü. Bu ortam, atölyeler için zenginleştirici bir arka plan sunarak gençlerin dinleme eylemi aracılığıyla tarihle bağlantı kurmalarına olanak tanıdı.

17. İstanbul Bienali, sanatçıların ve katılımcıların düşünce, konuşma ve en önemlisi dinleme ile etkileşimde bulunmaları için bir fırsattı. V Vakfı, dinlemenin bağlantıları güçlendirme ve anlama açısından güçlü bir araç olarak önemini vurgulama fırsatını değerlendirdi. Katılımımız, dinlemeyi anlamlı etkileşimleri teşvik etmede genellikle göz ardı edilen, ancak temel bir bileşen olarak öne çıkardı.

Bienal boyunca toplam 18 Cömert Dinleme Atölyesi gerçekleştirildi; her bir atölye 15-20 katılımcı kabul etti ve bir saat sürdü. Atölyeler, Atoui’nin sanatsal pratiği için önemli bir unsur olarak her iterasyonda evrildi ve çocukların ve öğrencilerin farklı yaş gruplarına ve yaratıcı enerjilerine uyum sağladı. Atölyelerin amacı sadece eğitim vermek değil, aynı zamanda cömert dinlemeyi hayatımızın ve kültürümüzün merkezine yerleştirerek dönüştürücü bir hareketi teşvik etmekti.